Osmanlı Şerbeti Tarihçesi (15.yy)
Yüzlerce çeşidi olan şerbet, modern içeceklerin keşfinden önce, özellikle sıcak doğu medeniyetlerinde ferahlatıcı olarak yüzlerce yıldır içile gelmiştir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde batı medeniyetlerine de ulaşmıştır. Günümüzde "sorbe" olarak bilinen "şekerli buz" şerbetin türevidir.
Osmanlı devrinde padişah çocuklarının doğumlarında, doğumdan sonra ziyarete gelenlere şerbet dağıtılırdı. Özellikle doğumun üçüncü günü sadrazama şerbet gönderme âdeti vardı. Türlü malzemelerden yapılan şerbetler, altın, gümüş ya da şeffaf kaplara konur, çocuğu ziyarete gelenlere o dairede hizmet eden güzel cariyeler tarafından sunulurdu. Bunun yanı sıra nişan törenlerinde şerbet sunumu için ayaklı özel taslar bulunur, varlıklı ailelerin evlerinde bu taslar gümüş olurdu.
Osmanlı döneminde pazar yerleri ve panayırların vazgeçilmezi olan ibrikli seyyar şerbetçiler günümüzde de turistik bir öğe olarak yaşatılmaya çalışılmaktadır.
Osmanlı sofralarının vazgeçilmez içeceği şerbetlerin bir kültür mirası olduğunu düşünüyor ve bu kültürün sürmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Türkiye’de her mevsim çeşitli şerbetleri tadabileceğiniz istisna markalardan biridir Şerbetçi Ali Baba.
Osmanlı sarayını görme fırsatı bulan seyyahlar, her türlü meyvenin yetiştirildiği akıl almaz güzellikteki bahçelerden söz ederlerdi. Osmanlılar bu meyvelerden şerbet, reçel, şekerleme, palüde ve hoşaf yaparlardı.
15. yy sonrasında sarayın ve zengin sofraların gözde şerbetleri; gül, nilüfer, menekşe ve zambak gibi çiçeklerden yapılanlardı. Önemli konuklara bu şerbetlerden ikram edilirdi ve bunlar için büyük paralar harcanırdı. Sıradan şerbetse bal ve üzümden yapılırdı. İstanbul’un çevresini baştan başa kaplayan bağlarda yetişen üzümler taze olarak yenilir, kış için kurutulur ve şerbetler yapılırdı. Bal yahut şeker şerbeti günlük hayatta en çok tercih edilenlerdi. Osmanlı mutfağında otuz sekiz çeşit baharatla hazırlanan ve her derde deva Demirhindi şerbeti revaçta olan şerbetlerdendi. Osmanlı mutfağında her türlü meyvenin şerbeti yapılırdı. Osmanlı’nın ünlü şerbetleri şöyle sıralanıyor: Sikencebin, Demirhindi, Harnup, Somada, Vişne, Kayısı, Nar, Ayva, Subye (kavun çekirdeği), Meyan, Şehzade, Osmanlı, Mevlevi, Menekşe, Gül.
Osmanlı’da Şerbet Geleneği
Kanuni Sultan Süleyman sıcak bir yaz günü yeniçeri ortalarını ziyaret ve teftiş ederken susamış, ona bir kap içinde soğuk şerbet ikram etmişler. Kanuni’de şerbeti içtikten sonra o tası altınla doldurtup geri göndermiş. Ertesi yıl yine ortaları ziyaret ve teftiş ederken, her ortanın önüne geldiğinde şerbet dolu bir tas sunmuşlar kendisine. O da her tası altınla doldurtup, geri göndermiş. Bu şekilde her o mevsimde padişaha yeniçeri ortalarından şerbet dolu tasların gönderilmesi ve bunların altınla doldurulup iade edilmesi gelenek olmuş. Savaşlarda bile cepheden bu taslar saraya gönderilir ve altınla dolu olarak geri gelmeleri beklenirmiş.